SINAVLAR SİZLERİN DAYANIKLILIĞINI ÖLÇÜYOR

SINAVLAR SİZLERİN DAYANIKLILIĞINI ÖLÇÜYOR

Üniversite sınavına 1990 ve 1991 yılları olmak üzere iki kez girdim. İlk girdiğimde çok bilinçsizce bir tercihte bulundum ve istemediğim bir programa yerleştim. Şimdi diyeceksiniz ki ‘’madem istemiyordun, o zaman neden tercih ettin?’’ Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.  Belki aile baskısı yüzünden, belki de arkadaşlarıma kendimi göstermek için.

 

Kazandığım üniversiteyi okumaya gittiğimde sınava tekrar girmeye karar verdim ve ailemin yanına geri döndüm. Benim için çok zor bir süreç oldu. Bir yükseköğretim programına yerleştiğim için okul başarı puanım yarı yarıya düşüyordu. Ümitsizliğe kapıldığım çok oldu. Kimi zaman elime kitap dahi almak istemiyor, çalışmadığımda da kendimi çok daha kötü hissediyordum.

 

Sınavdan 1 gün önce ve sınav anını aradan 20 yıl geçse de hala unutamıyorum. Kim akıl verdi bilmiyorum, daha iyi uyumak adına yatağa erkenden girdim. Çok doğal olarak uyuyamadım. Uyuyamamanın verdiği psikoloji ile üzerimde büyük bir stres oldu. Sürekli sabah gireceğim sınavı düşünüyor ve ‘’uyumalıyım uyumalıyım’’ diye kendi kendime telkinde bulunuyordum.

 

Sanırım birkaç saat uyuyabildim. İlginç bir şekilde gayet dinç kalkmıştım. Demek ki bir günlük uykusuzluktan bir şey olmuyormuş diye düşündüğümü çok iyi hatırlıyorum.

 

Sınav esnasında soru kitapçığı dağıtılıp ilk soruyu gördüğümde ellerim titremeye ve kalbim çok hızlı çarpmaya başladı. Sanırım bu el titremesi iki üç dakika kadar sürdü. Ama bana o kadar uzun geldi ki bir an sınavı bırakıp çıkmak istedim. Ama bir güç beni sınavdan çıkmamı engelledi. Hatta salondan çıkan en son ben oldum.

 

Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz?

 

Kendi yaşadıklarımı anlatarak üniversite adaylarına mesaj vermenin daha doğru olacağını düşündüm. Her ne kadar üzerinden 20 yıl da geçse öğrencilerin yaşadığı duygular birbirine benzer oluyor.

 

Üniversite sınavına hazırlanmak uzun ve yıpratıcı bir süreç. Zaman zaman motivasyonunuzun düşmesi, canınızın sıkılması da çok doğal.

 

Yapılan sınavların bilgiyi ölçtüğü kadar sizlerin dayanıklılığını da test ettiğini unutmamalısınız. Biraz sabır göstererek, kendinizi az da olsa zorlayarak bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Çalışmamanın getirdiği iç sıkıntısı sizleri daha fazla yıpratacaktır.

 

Üniversite sınavına az bir zaman kaldığında kendinizi yetersiz hissetmeniz çok doğal. Bu duygu sizleri sınava daha hazır hale getirecektir. O yüzden yaşadığınız yetersizlik duygusunun normal ve her adayda olduğunu unutmayın.

 

Sınavınız nasıl geçerse geçsin üzerinizden büyük bir yük kalkacak ve kendinizi rahatlamış hissedeceksiniz.

 

Eğer emek veriyorsanız, alın teri döküyorsanız karşılığını alacağınızı unutmayın.