3 fakültenin başarı sırası değişti
www.hurriyet.com.tr 11.10.2019
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “YÖK Genel Kurulu’nca, hukuk fakülteleri için 190 bin olan başarı sırası şartının 125 bin olarak yenilenmesine karar verildi. Başarı sırası şartını iki fakülte için daha genişlettik, eczacılık için en düşük başarı sırası şartını 100 bin; diş hekimliğinde ise 80 bin olarak belirledik” dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre hukuk fakültelerine giriş için 190 bin olan başarı sırası şartının 125 bin olarak güncellendiğini, eczacılık ve diş hekimliği bölümlerine de ilk kez başarı sırası sınırlaması getirdiklerini açıkladı. Saraç, YÖK Genel Kurulu’nda gelecek yıl yapılacak YKS’den itibaren uygulanmak üzere üniversitelerin bazı bölümlerine girişte başarı sırası sınırlaması getirdiklerini söyledi.
Yeni YÖK olarak Türk yükseköğretim tarihinde ilk kez, meslek icra yetkisi veren bazı üniversite programlarına başarı sırası şartı getirdiklerini hatırlatan Saraç, bu uygulamanın toplumun neredeyse bütün kesimlerince takdir gördüğünü ve benimsendiğini belirtti. Başarı sınırlamasını ilk olarak tıp ve hukuk bölümleri için getirdiklerini söyleyen Saraç, daha sonra mühendislik, mimarlık ve öğretmenlik programları için de bu uygulamayı hayata geçirdiklerini anlattı.
11. Kalkınma Planı’nda ‘meslek icra yetkisi veren yükseköğretim programlarında asgari başarı puanı şartı uygulamasının genişletilmesi’ hedefinin yer aldığına işaret eden Saraç, bu uygulamanın Kalkınma Planı’nda bulunmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Saraç, bu hedefin hayata geçirilmesinde başarı sırası şartı getirilen mevcut programların gözden geçirilerek iyileştirilmesinin birinci, bu uygulamanın başka alanlara yayılmasının da ikinci husus olduğunu söyledi.
HUKUK’ta BAŞARI SIRASI 125 BİNE ‘E YÜKSELTİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yargı reformuyla ilgili değerlendirmelerinde ‘hukuk fakültelerindeki eğitimin ne denli önemli olduğunu, bunun için birtakım düzenlemeler yapılması gerektiğini ve başarı sırası şartının da iyileştirme yönünde yeniden gözden geçirilmesi’ ifadelerine yer verdiğini anlatan Saraç, Adalet Bakanlığı’nın da bu konudaki talebini içeren yazısının kendilerine ulaştığını söyledi.
Kamuoyunun da bu konudaki hassasiyeti çerçevesinde başarı sırası şartını yeniden gözden geçirdiklerini belirten Saraç, alınan yeni kararı ve gerekçesini şöyle anlattı:
“Hukuk fakültelerine kabul edilen öğrencilerin başarı sıralarına bakıldığında, devlet üniversitelerinde en düşük başarı sırası 59 binken, vakıf üniversiteleri ve KKTC’deki üniversitelerde en düşük başarı sırasının 190 bin olduğunu görüyoruz. Buradaki makas çok açık. Sınıflarda verilen eğitimi öğrenci açısından zedeleyebilecek, eğitim öğretimin niteliğini aksatabilecek kadar geniş bir makas aralığı var.
YÖK Genel Kurulu tarafından, bu durum yeniden değerlendirildi ve hukuk fakülteleri için 190 bin olan başarı sırası şartının 125 bin olarak yenilenmesine karar verildi. İlk yıldan itibaren hukuk fakültelerine alımlar bu şarta göre yapılacak. TBMM’de hukuk fakültesi mezunlarının meslek icrasına yönelik bir sınavın olmasıyla ilgili kanun tasarısı da görüşüldü. Bu teklif ilk olarak yaklaşık beş yıl kadar önce YÖK tarafından önerildi ve bu konuda Bakanlar Kurulu’nda da bir sunum yaptık.
Yasalaştığı takdirde hukuk fakültelerindeki eğitimin niteliğine de doğrudan etki edecek çıktı esaslı bu iyileştirici düzenleme, girdi esaslı iyileştirici düzenlememizle birleştiğinde sonuç üretmeye başlayacak. Bizim de hedeflediğimiz husus, girdi esaslı iyileştirici düzenlemelerle süreç odaklı ve çıktı odaklı düzenlemeleri birbiriyle uyumlu halde çalıştırmak. Çıktı esaslı ‘meslek icra sınavı’ ile girdi esaslı ‘başarı sırasının iyileştirilmesi’ birbiriyle uyumlu olarak çalışacak. Böylece çok olumlu neticeler üretilecek.
ECZACILIK VE DİŞ HEKİMLİĞİNE DE BAŞARI SIRASI GETİRİLDİ
Yeni YÖK olarak, yükseköğretim sistemini, alan bazlı iyileştirerek daha üst seviyelere taşımaya çalıştıklarını ve bunun sonuçlarını da aldık. Bu çerçevede fakülte dekanlarının önerileri üzerinde ciddiyetle durduk. Uzun zamandır diş hekimliği ve eczacılık fakültelerine de başarı sıralaması şartı getirilmesiyle ilgili talepler aldık. 11. Kalkınma Planı hedefleri çerçevesinde bu fakültelerin taleplerini de değerlendirdik. Diş hekimliği programı için devlet üniversitelerinde en düşük başarı sırası 67 bin 855 iken, vakıf üniversitelerinde 88 bin 168, KKTC’de ise 116 bin 362 olduğunu görüyoruz. Arada çok büyük bir fark var. Eczacılık fakültesine baktığımızda ise devlet üniversitelerinde en düşük başarı sırası 47 bin 878, vakıf üniversitelerinde 121 bin 557, KKTC’de ise 169 bin 803. Burada da çok açık bir makas aralığı var.
Bunun için öğrenci merkezli bilimsel ve gerçekçi bir yaklaşımın, girdi esaslı iyileştirmenin yükseköğretimin kalitesine olumlu etkileri olacağı düşüncesiyle, başarı sırası şartını iki fakülte için daha genişlettik ve eczacılık fakülteleri için en düşük başarı sırası şartını 100 bin, diş hekimliği fakülteleri için en düşük başarı sırası şartını da 80 bin olarak belirledik.
Alınan bu kararlar, öğrenci niteliğini arttıracak. Eğitim bilimciler, başta nitelik itibarıyla eksik olan öğrencilerin, eğitim sürecinde bu eksikliklerinin giderilebileceğini, iyi bir bilgiyle ve yetkinlikle mezun edilebileceğini, bunun örneklerinin olduğunu söylüyor. Ama istisnaları dışında, girdideki niteliğin, çıktının niteliğiyle doğrudan ilişkili olduğu çok açık. Hocalarımız gayet iyi bilir. Çok farklı başarı sırasındaki öğrencilerin aynı sınıfta bulunması eğitim öğretim ortamını olumsuz etkiliyor. Bu durum iyi bir donanım ve yetkinlikle gelen öğrencilere büyük bir haksızlık olarak ortaya çıkıyor. Başarı sırası sınırlamasıyla ilgili alınan kararlar gelecek yıl, 2020’de yapılacak YKS’de uygulanmaya başlayacak.
İSTEYEN VAKIF ÜNİVERSİTESİ BAŞARI SIRASINI DAHA DA YUKARI ÇEKEBİLİR
İyileştirici kararlar hem devlet hem de vakıf üniversitelerini kapsıyor. Ama bazı vakıf üniversitelerimiz marka değerlerini daha öne çıkarmak için başarı sırası şartını daha da yukarı çekebilir. Biz bundan mutluluk duyarız. Vakıf üniversitelerinden istediğimiz, bizi daha kalite odaklı kararlar almaya yönelten birtakım uygulamalarda bulunmaları.”