Sınavlara endişeli hazırlık

Sınavlara endişeli hazırlık
www.milliyet.com.tr 21.10.2020 Mine Özdemir Güneli

Sınava hazırlanan öğrenciler aylarca yüz yüze eğitime ara vermişti, maraton kaldığı yerden devam ediyor. Özel okul ve kurslara gidenler haftanın 5 günü yüz yüze eğitim alma şansı yakalarken devlettekiler sadece 2 gün öğretmenleriyle bir araya gelebiliyorlarLise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler koronavirüs nedeniyle yüz yüze eğitime geç başladılar. 2019-2020 eğitim öğretim yılının ikinci dönemini 23 Mart 2020’den itibaren Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ve EBA TV üzerinden uzaktan eğitimle tamamlayan öğrenciler, sınavlarda ikinci dönem konularından sorumlu tutulmamışlardı. Ancak bu yıl uzaktan eğitim de alsalar tüm konulardan sorumlu olacaklar. 

Yeni dönemde, yüz yüze eğitim okul öncesi ve ilkokul 1’ler için 21 Eylül’de başladı, 8 ve 12. sınıflar, 12 Ekim’den itibaren okula gidebildiler. Bu durum sınavlara hazırlığı da etkiledi.

‘Adil olmayan bir yarış’

Devlet okullarında yüz yüze eğitim iki günle sınırlı tutulurken bazı özel okullarda 5 gün, hafta sonu da eklenerek 6 gün yüz yüze eğitimlerin yapıldığına dair bilgiler geliyor. Bu da devlet okullarındaki öğrencilerin konu olarak özel okula giden öğrencilere göre daha geride olduğunu gösteriyor. Bu uygulamanın öğrenciler arasında haksız rekabete neden olduğuna dikkat çeken sendikalar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu eşitsizliğe bir an önce son vermesini istiyor. Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım’ın konuyla ilgili görüşü şöyle:

“7 milyon öğrenci, EBA’ya erişemiyor. Bu kadar eşit olmayan bir ortamda MEB’in uzaktan eğitimde ısrar etmesinin anlamsız olduğunu, sağlık tedbirleri alınarak eğitimlere başlanması gerektiğini, aradan geçen her gün eğitimde fırsat eşitsizliğinin artacağını, bunların ortak sınava gireceklerini kamuoyuyla paylaşmıştık. Birçok özel okulda yasal olmasa bile 5 gün, hatta hafta sonu yüz yüze eğitimin tüm sınıf düzeylerinde devam ettiğini ancak bu okulların iflas etmemesi için MEB’in duruma göz yumduğunu belirttik. MEB bunu önleyemediği gibi basit bir uyarı yazısı yazmanın ötesinde hiçbir şey yapmadı. Devlet okullarında belli sınıflar haftada 2 gün ders yapıyor. Çocuklar arasındaki eğitim kalitesini de düşünürsek önümüzdeki sınavda bu çocukları ortak konulardan sorumlu tutmak, hiç adil değil.”

Süreç çok hızlı geçiyor

Ortaokul 8. sınıfların hazırlandığı Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ile lise 12. sınıf öğrencilerinin üniversiteye yerleşmek için katıldığı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) her yıl haziran ayında yapılıyor. Sınavlara hazırlık için her ne kadar süre çok gibi görünse de yaklaşık 7 ay süre kaldı. Bugünden itibaren öğrencilerin nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda uzmanların uyarıları şöyle:

‘Daha ölçücü olacak’

Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt: Özel okullar ve özel öğretim kursları, ağustos ayının sonundan itibaren üniversite sınavına girecek öğrencileriyle eğitimlerini yüz yüze sürdürüyor. Bu kurumlara devam edenler için herhangi bir konsantrasyon bozukluğu olmadı. Bu öğrenciler şu anda avantajlı bile diyebiliriz. Çünkü okul ve kurs yönetimleri belki uzaktan eğitime geçilir diye 5 haftalık bir hızlandırılmış eğitim yaptı ve bu süre boyunca da TYT ve AYT’den konuların yaklaşık üçte biri işlendi. Şu anda da konular yüz yüze işlenmeye devam ediyor. Ancak hiç kursa ya da özel okula gitmeyen öğrenciler dezavantajlı durumda. Devlet okullarındaki öğrenciler sadece uzaktan eğitimden yararlanmak zorunda kaldı ve konu olarak kursa ya da özel okula devam eden öğrencilere göre daha gerideler.

Adayların tüm konulardan sorumlu olması olumlu bir durum. 2020’de 2. dönem konularının YKS’de sorulmaması AYT’nin ölçücülüğünü azalttı. Seçici olmayan bir AYT’de adaylar daha fazla net çıkardı ve ortalamalar da yükseldi. Herkese beklediğinden çok daha düşük başarı sıralamaları geldi. Bu nedenle adaylar tüm lise müfredatından sorumlu oldukları için sevinmeliler. Artık konu anlatımlarına internetten kolaylıkla ulaşılabiliyor. Özel okula ya da kursa gitmeyenler de disiplinli şekilde hareket ederse bilgisayardan konu anlatımlarını takip eder, eksiklerini kapatabilirler.

‘Eksikleri tamamlayın’

Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin: Koronavirüs nedeniyle yaşadığımız belirsiz durumun öğrencileri kaygılandırdığı doğru ancak kaygı motivasyonu destekleyen bir unsur. Bu nedenle öğrenciler uzaktan eğitim sürecinde de hazırlıklarına başladılar. Uzaktan eğitimi iyi yapan okullardaki öğrenciler derslerden geri kalmadılar. Öğrencilere en büyük tavsiyem, sınava kadar daha çok zamanları olduğunu unutmasınlar. Bu süre zarfında birçok eksiklerini giderebilirler. İşe uzun süreli değil kısa süreli hedefler koymakla başlamalılar. Örneğin bir çocuk matematikten üç net yapıyor olabilir. Sonraki sınavda hedefi dört net olmalı. Öğrenci bu hedefe ulaşırsa aşama aşama hedefini yükseltip tüm sorulara yanıt veren bir öğrenci de olabilir.

Geçen yılki sınavlarda, konular çok kısıtlıydı. Bu konulardan sınava girenlerde ölçme değerlendirme çok doğru yapılamadı. Adaylar arasında şans faktörü yükseldi. Konuların fazla olması, soruların daha az zor olması, ölçme ve değerlendirmenin doğru yapılması anlamında önemli. Bu yıl sınavlarda soruların tüm konuları kapsıyor olmasını olumlu değerlendiriyorum.

Önemli olan bu birim zamanda birim enerjiyi doğru şekilde yaymak ve planlama yapmaktır. Mutlaka ders çalışma alışkanlığı kazanılmalı. Bazı öğrencilerin ders çalışma alışkanlığı yanlış. İlk olarak öğrencilere tavsiyem cep telefonunun olduğu bir ortamda kesinlikle ders çalışmasınlar.

Kendilerine 40’ar dakikalık süreler belirlesinler. Rehber öğretmenlerle program yapsınlar. Bunları yaparlarsa güzel bir dönem onları bekliyor.