Üniversite adayları 'deneme' yanıltmasın

Üniversite adayları 'deneme' yanıltmasın
www.hurriyet.com.tr 11.04.2022

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na 3 aydan az zaman kaldı. Başarıya ulaşmak isteyen adaylar konu eksiklerini tamamlamak için deneme sınavlarına hız verdi. Ancak deneme sınavlarının kolay ya da zor olması öğrencilerin hazırlık sürecini doğrudan etkiliyor.

Bazıları motivasyonun bozulmaması için kolay sınavları tercih ederken, bazıları zorluk derecesi yüksek denemelerin YKS’de başarıya daha fazla katkıda bulunacağını düşünüyor. YKS denemesinde zorluk seviyesi nasıl olmalı? Kolay denemeler aldatmaca mı? Aileler çocuklarını Deneme sınavlarına nasıl yönlendirmeli? Bu soruların yanıtlarını uzmanlar verdi:

* Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt: “Adayların YKS’ye hazırlanmalarının en iyi yolu deneme sınavlarına girmek. Deneme sınavlarının amacı da öğrencilerin bedensel, zihinsel ve psikolojik olarak dayanıklılıklarını artırmak. Ayrıca derslerdeki eksikliklerini görmelerini sağlamak. Bazı adaylar moralim bozuluyor diyerek sınavlardan kaçarken, hedefi olan öğrenciler tam tersi yönde davranıyor ve özellikle zor sınavları tercih ediyor. Çünkü zor denemeler bu öğrencileri daha çok kamçılıyor. Ailelerin de çocuklarını deneme sınavlarına girmeleri konusunda teşvik etmeleri gerekiyor. Çünkü deneme sınavlarında amaç 100 net yapmak değil, tam tersi eksik oldukları konuları belirleyip bunun üzerine eğilmelerini sağlamak. Deneme sınavı sonuçları karşısında umutsuzluğa kapılan öğrencilerin aileleri çocuklarına bunun deneme olduğunu ve gerçek sınava hazırladığını vurgulamaları gerekir. Başarılı olan öğrencilerin hikâyelerine bakıldığında hepsinde ortak olan cümlelerden biri ‘deneme sınavlarına düzenli olarak girip yanlış ve boşlarımı öğrendim’ cümlesidir. Bu sebeplerden dolayı öğrencilerin deneme sınavlarına mutlaka girmeleri hatta gerçek sınavmış gibi kendilerini bu sınavlara motive etmeleri gerekiyor.”

ÖSYM İLE UYUMLU OLMALI

* Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ömer Kutlu: “Deneme testleri standartları iyi hazırlanmadığı zaman çocuklarda kaygı ya da rehavet yaratabiliyor. Burada iki durum var. Ortalama başarıya sahip öğrenci bildiği yerden soru gelmemesinden, daha başarılı öğrenci ise yapabileceğinden zor bir soru gelmesinden korkar. Testler Türkiye’deki öğrencilerin ortalama öğrenci düzeyine uygun, bir korku yaratmayacak şekilde hazırlanmalıdır. Sorular olduğundan zor ya da kolay hazırlanırsa soruların temsil etme ve seçme gücü ortadan kalkıyor. Deneme sınavları her zaman ÖSYM uzmanlarının hazırladığı gerçek sınavlar kadar yetkin olmuyor. Burada ÖSYM’nin testlerin yapısı ve ne ölçtüğüyle ilgili bir açıklama yapmış olmaması bir dezavantaj. Hazırlık sürecini deneme sınavlarıyla geçiren öğrenci gerçek sınavda yeni soruyla karşılaşınca çözüm üretemiyor. ÖSYM ve ilk dershaneler kurulduğunda test kitapları sayılıydı. Aslında sınavın başarısını sağlayan şey sınıf içi öğrenme ve aktif öğrenme. Yani deneme sınavları çocukların kendini ölçmesi, eksiklerini görmesi için iyi olabilir. Hem aileler hem öğretmenler çocukların yapamadığı soruları görünce panikle daha çok soru çözmeye ve daha çok denemeye girmesini sağlamaya çalışarak çocukları daha da aşağı çekiyorlar. Yani yanlış sayısını azaltmak için konu telafisi yerine daha çok test çözüyor yine yanlış yapıyor ve motivasyonu düşüyor. Oysa öğrenme eksiklerini gidermek için telafi edici okumalar yapmalılar.”

ÇOK ZORSA MOTİVASYONU BOZUYOR

* Kabataş Erkek Lisesi Coğrafya Öğretmeni Erdem Eren: “Öğrencilerin deneme konusunda farklı fikirleri bulunuyor. Genel olarak beklentileri TYT ve AYT sınavlarının, MEB’in yeni öğretim programlarına uygun olması ve soruların öğrendikleri konulardan gelmesi. İyi öğrenciler çok kolay denemeleri ‘zaten çıkmaz’ diyerek dikkate almıyor, çok zor denemeler ise motivasyonu bozuyor. Öğrenciler seviyelerini bilerek denemelerden yararlanmalıdır. ‘Ayağını yorganına göre uzat’ atasözünde olduğu gibi öğrenci psikolojisine ve birikimine uygun denemeler kullanmalı.”